Çocukların Kendini İfade Etme Özgürlüğü
Çocukların Kendini İfade Etme Özgürlüğü
Kendi duygu düşünce ve görüşlerini rahatça ifade edebilen bir çocuk kendini daha iyi tanıyıp geliştirdiğinden, kendine ait kararlan daha sağlıklı bir biçimde verir. İnsan kendi yaşamına başkalarının arzu ettiği bir doğrultuda değil de, kendi arzu ettiği bir doğrultuda yön vermelidir. Fakat biz toplum olarak genellikle başkalarına akıl ve öğüt vermeyi çok severiz. ”O fakülteye girme, şu fakülteye gir. Şöyle bir meslek seç. Onunla evlenme, böyle birisiyle evlen. Onu öyle yapma, böyle yap” gibi sözlerle üzerine vazife olmadan konuşanlar çoktur.
Çocukken nasıl bir oyun oynaması gerektiğini gösteren, büyüyünce hangi meslek ya da hangi fakülteye girmesi gerektiğini belirten ve evlilik çağında ‘şununla evlenmeni istiyorum’ diyen anne baba, çocuğunun özgürlüğüne büyük bir darbe indirmiş olmaktadırlar. Aslında bunun anlamı şudur: Senin akim ermez, sen hiçbir şey bilmezsin. Senin duygularının, düşüncelerinin önemi yoktur. Sen kendi yaşamını yönlendirebilecek durumda değilsin. Çünkü sen iyi yetişmedin, daha doğrusu ben seni iyi yetiştiremedim.
Gerçekte çocuğunu dar sıkışık bir kalıp içinde yönlendirerek yetiştiren anne baba çocuğunun bu özgürlük haklarını elinden almış olmaktadır. Böyle bir çocuk bu duyguya sahip olmadığından kendi yaşamını başkalarının düşüncelerine göre yönlendirecektir. Buna karşılık bu duyguyu aile içinde elde eden çocuklar başkalarını memnun etmek için değil de, kendi mutlulukları için kararlarını diledikleri gibi verebileceklerdir.