Nedir

EYT Nedir ve Emeklilikte Yaşa Takılanlar Kimlerdir?

EYT, Emeklilikte Yaşa Takılanlar kavramı kısaca açıklamak gerekirse, prim ödeyerek emeklilik hakkı kazanan ancak yaş şartlarını karşılayamayan kişileri ifade eder. Bu durum genellikle 1999 yılı öncesinde yani 8 Eylül 1999 tarihinden önce emekli olması gerekenler için söz konusudur. Emeklilik yaş sınırı, Sosyal Güvenlik Reformu ile birlikte köklü değişikliklere neden olan 8 Eylül 1999 tarihinden itibaren yükseltilmeye başlandı.

EYT kavramının ortaya çıkmasının ana sebebi ise yukarıda bahsettiğimiz emeklilik yaş sınırının yükseltilmesidir. Mevcut düzenlemelere göre, prim ödeme gün sayısı ve yaş şartlarını karşılayanlar emekli olabiliyor. Ancak birçok kişi, prim ödemelerinin tamamlanmasına rağmen yaş şartlarını karşılayamadığı için emekli olamıyor.

EYT kavramı son yıllarda ülkemizde oldukça popüler hale geldi. EYT’lilerin emeklilik yaş sınırının düşürülmesi yönünde bir talebi var. Bu konuda birçok sivil toplum kuruluşu ve sendika çeşitli çalışmalar yürütüyor. Konuyla ilgili tartışmalar ise devam ediyor.

EYT’nin Anlamı Nedir?

EYT, Emeklilikte Yaşa Takılanlar kavramı, 1999 yılında yürürlüğe giren kanunlar ile ortaya çıkan bir emeklilik sorunudur. Bu kavram, emekli olma hakkı kazanmasına rağmen yaş şartlarını karşılayamayan kişileri ifade eder. Başka bir deyişle, kişi prim ödemesini yapmış ve emekli olmaya hak kazanmış olmasına rağmen, yaş şartlarını karşılayamayınca emekli olamaz.

Çalışanlar, yaş şartını karşılamadan emekli olmak istiyorlarsa, çalışmaya devam ediyorlar ve emeklilik yaşı şartlarına ulaşana kadar prim ödemeye devam ediyorlar. Ancak, EYT kapsamındaki kişiler hem primlerini ödedikleri halde, hem de emekli olma hakkını kazandıkları halde, yaşlarından dolayı emekli olamıyorlar. Yani, EYT kapsamındaki kişiler, emekli olmak için gerekli olan yaş şartını karşılayamayan kişilerdir.

Kimler EYT Olarak Nitelendirilir?

EYT, yani Emeklilikte Yaşa Takılanlar, daha önce prim ödemiş ve emeklilik hakkı kazanmış ancak yaş şartlarını karşılayamayan kişileri ifade eder. 1999 yılı öncesinde emekli olması gerekenler için durum daha da önem kazanmaktadır. Bu kişiler yaş şartlarını karşılayamadıkları için çalışmaya devam etmek zorunda kalmaktadır. EYT’lilerin sorunu, ülkede yaşanan ekonomik koşullar ve işsizlik oranları nedeniyle daha da büyük bir sorun haline gelmiştir. Bu nedenle, EYT’lilerin emeklilik yaş sınırının düşürülmesi talebi gündeme gelmiştir. Bu talep, son yıllarda sık sık tartışılmaktadır ve birçok kişi tarafından desteklenmektedir. Ancak, bu talebin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği henüz belli değildir.

8 Eylül 1999 Tarihi Neden Önemlidir?

8 Eylül 1999 tarihi, Türkiye için önemli bir dönüm noktasıdır. Bu tarih, Sosyal Güvenlik Reformu ile birlikte emeklilik sisteminde önemli değişikliklere neden oldu. Öncesi ve sonrası olarak farklılıklar gösteren emeklilik süreci, 8 Eylül 1999 öncesinde emeklilik hakkı kazananları da etkiledi. Bu tarihten önce prim ödeyerek emeklilik hakkı kazananlar, bekledikleri yaşa gelmiş olsalar bile, emekli olamadılar. Bunun nedeni, 8 Eylül 1999 tarihi itibariyle emeklilik yaş sınırının yükseltilmesidir.

Sosyal Güvenlik Reformu ile birlikte yürürlüğe giren yasal düzenleme, emeklilik yaş şartlarını da kapsamaktadır. Buna göre, 8 Eylül 1999 tarihinden sonra doğanlar için emeklilik yaş sınırı 58 iken, bu tarihten önce doğanlar için 50 olarak belirlenmiştir. Bu nedenle, emeklilik için gerekli olan yaş şartını tamamlamış olmalarına rağmen, 8 Eylül 1999 tarihinden önce doğanlar emekli olamadılar ve EYT kavramı ortaya çıktı.

8 Eylül 1999 tarihinin önemi, emeklilik yaş sınırının yükseltilmesiyle birlikte emeklilik sürecinin değişmesine neden olmuştur. Bu tarih, emeklilikte yaşa takılanların sayısını da artırmıştır. Günümüzde, bu kişilerin talebi, emeklilik yaş sınırının düşürülmesidir.

Yasal Düzenlemeler Nelerdir?

1999 yılında yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Reformu, Türkiye’deki emeklilik sistemini köklü bir şekilde değiştirdi. Bu düzenleme ile birlikte prim ödeme gün sayısı ve yaş şartları gibi kriterlere göre emeklilik hakkı kazanma koşulları belirlendi. Yasalara göre, prim ödeme gün sayısı ve yaş şartlarını karşılayanlar emeklilik hakkına sahip olabiliyor. Ancak EYT tartışmaları, prim ödeme gün sayısı ve diğer kriterlerin dışında, yaş şartının da düşürülmesi isteğine dayanıyor.

Yani EYT’lilerin talebi, 1999 yılı öncesinde prim ödeyerek emeklilik hakkı elde etmiş olmalarına karşın yaş şartlarının düşük olmasıdır. Yasal düzenlemelerin değiştirilerek emeklilik yaş sınırının düşürülmesi, EYT sorununun çözümü olarak öne sürülmüştür.

EYT’nin Talep Edilen Çözümü Nedir?

EYT’nin çözümü konusunda en yaygın talep, emeklilik yaş sınırının düşürülmesidir. Bu talep, mevcut yaş şartlarının çok yüksek olduğu ve emekli olmanın giderek zorlaştığı düşüncesinden kaynaklanmaktadır. EYT’lilerin büyük bir çoğunluğu, daha önce prim ödemiş olmalarına rağmen emekli olamadıkları için bu konuda büyük bir hayal kırıklığı yaşamaktadır.

Bir diğer önemli talep ise EYT’lilere prim iadesi yapılmasıdır. Bu talep de yine, emeklilik hakları elinden alınan kişilerin kaybettiği primlerinin bir şekilde geri ödenmesi talebini içermektedir.

Memur-Sen gibi bazı sivil toplum kuruluşları, EYT’lilerin emeklilik yaş sınırının düşürülmesi veya prim iadesi alması yerine, emeklilikte yaşa takılmadan önce emeklilik hakkının tanınması gerektiği konusunda farklı bir görüşe sahiptir. Ancak bu talep, yasal düzenlemeler ve açık bir hukuki dayanağı olmadan gerçekleşmesi zor bir taleptir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu